continued a long time

listen to the pronunciation of continued a long time
İngilizce - Türkçe

continued a long time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

chronic
kronik

Tom kronik ağrıdan muzdarip. - Tom suffers from chronic pain.

Tom kronik sırt ağrısından muzdarip. - Tom suffers from chronic back pain.

chronic
müzmin
chronic
{s} devamlı
a long time
uzun süre

Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır. - Tom has lived in Boston for a long time.

NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür. - NB: This was drawn a long time ago so the quality is low.

chronic
(Gıda) birikimsel
chronic
çok kötü
chronic
rezil
chronic
(İİ) berbat
chronic
süreğen
chronic
zamansal
chronic
(sıfat) kronik, sürekli, müzmin, devamlı; berbat, çok kötü
chronic
(Tıp) (al) Müzmin, kronik
chronic
berbat/kronik
chronic
{s} berbat
chronic
(Diş Hekimliği) uzun süre devam eden ve aşırı rahatsız edici belirtileri olmayan; 'akut' un tersi, müzmin
chronical
kronik
İngilizce - İngilizce
{a} chronic
{a} chronical
A long time
age

It's been quite ages since we last met. - It's been a long time since we last saw each other.

I haven't heard that joke in ages. - I haven't heard that joke in a long time.

continued a long time

    Heceleme

    con·tin·ued a Long time

    Türkçe nasıl söylenir

    kıntînyud ı lông taym

    Telaffuz

    /kənˈtənyo͞od ə ˈlôɴɢ ˈtīm/ /kənˈtɪnjuːd ə ˈlɔːŋ ˈtaɪm/