O onların planı üzerinde düşündü.
- He contemplated their plan.
Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.
- When I contemplate the sea, I feel calm.
Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.
- A trivial problem doesn't require long contemplation.
I contemplated doing the project myself, but it would have taken too long.