Bu saydam sıvı zehir içerir.
- This transparent liquid contains poison.
Bu saydam sıvı bir tür zehir içerir.
- This transparent liquid contains a kind of poison.
Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
- Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.
'Problem' kelimesinin 'şiir' kelimesini içerdiğini fark ettiniz mi?
- Have you noticed that the word 'problem' contains the word 'poem'?
Gardrobumun dört kapısı ve iki aynası var. Adı, üç sesli harf ve bir ünsüz içeren bir İsveç şirketi tarafından üretildi.
- My wardrobe has four doors and two mirrors. It was manufactured by a Swedish company, whose name contains three vowels and a consonant.
Tatoeba'da anathema sözcüğünü içeren hiçbir cümle yoktur.
- No sentence on Tatoeba contains the word anathema.
Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.
- This site contains content not suitable for persons under the age of 18.
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
- This dictionary contains a lot of information.
Kutu bir Mezepotamya heykeli içermektedir.
- The box contains a Mesopotamian statue.
Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
- The dictionary contains about half a million words.
Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.
- I addressed the envelope containing the invitation.
Doctors are trying to contain disease.
I couldn’t contain my excitement any longer.
If that subgraph contains the vertex in question then it must be spanning.
... My library contains all my personal music that I uploaded ...
... and contains that ...