Başka sorunlarınız olursa benimle temas etmekten çekinmeyin.
- Please don't hesitate to contact me if you have any other questions.
Artık Tom'la temas etmek için çok geç.
- It's too late to contact Tom now.
Biz Tom'la irtibat kurmak zorundayız.
- We've got to contact Tom.
Benimle irtibat kurmaktan çekinme.
- Feel free to contact me.
O sizinle doğrudan temas kuracak.
- He will be contacting you directly.
Tom Mary ile göz teması sürdürdü.
- Tom maintained eye contact with Mary.
Boston'a vardığında lütfen benimle temas et.
- When you get to Boston, please contact me.
Gelmeden önce seninle temas etmemiz gerektiğini Tom'a söyledim.
- I told Tom we should've contacted you before coming.
O, telefonla onunla bağlantı kuramadı.
- She wasn't able to contact him by phone.
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Kontakt lens kullanıyorum.
- I wear contact lenses.
Kontak lenslerini buldun mu?
- Have you found your contact lenses?
Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.
- Even though we were supposed to meet at 10, I've had no contact with them. I wonder if they've had an accident.
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Tom seninle iletişime geçmek istiyor.
- Tom has been trying to contact you.
Tom'un bir telefonu yok, bu yüzden onunla iletişime geçmek zor.
- Tom doesn't have a phone, so it's difficult to contact him.
Tom'la kontak kurmak mümkün olabilir.
- It might be possible to contact Tom.
Tom'la daha fazla kontak kurmak istemiyorsan, benim için hava hoş.
- If you don't want to have any more contact with Tom, that's fine with me.
Acil bir durumda, polise başvurun
- In case of an emergency, contact the police.
Tom Jackson'ın nerede olduğuna dair herhangi bir bilginiz varsa yerel polisinize başvurun.
- Contact your local police if you have any information on Tom Jackson's whereabouts.
Tom'la hala temas halinde olan tek kişiyim.
- I'm the only one still in contact with Tom.
Kişi listene beni eklemek ister misin?
- Would you like to add me to your contact list?
Kontakt lensimi bulmama yardım edin.
- Help me find my contact lens.
Kontakt lens kullanıyorum.
- I wear contact lenses.
Tom, Mary'nin aracılığıyla John'la temas kurdu.
- Tom contacted John through Mary.
Maria yatalaktı. Dışarıdaki dünyayla tek irtibatı televizyon yayınları aracılığıyla oluyordu.
- Maria was bedridden. The only contact she had with the outside world was via the TV broadcasts.
Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
Onlar bizimle tekrar bağlantı kurmak istediler mi?
- Did they want to contact us again?
Onunla bağlantı kurmak istiyorum. Onun telefon numarasını biliyor musun?
- I want to contact him. Do you know his phone number?
Lütfen irtibat adresini buraya yaz.
- Please write your contact address here.
Sizinle irtibat kurabileceğimiz bir numaranız var mı?
- Do you have a number where we can contact you?
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Nasıl bağlantı kurdun?
- How did you make contact?
Dil dile değmeden, dil öğrenilmez.
- You cannot learn a language without tongue contact.
Tom Mary ile gizlice ilişki kuruyor.
- Tom has secretly been contacting Mary.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Boston'da temasa geçmek zorunda olduğum birisi var.
- There's someone I have to contact in Boston.
Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.
- If the address changes, please contact us.
I am trying to contact my sister.
The salesperson had a whole binder full of contacts for potential clients.
The side of the train contacted the gantry.
Touch the contact to ground and read the number again.