Tom sık sık kendisiyle çelişir.
- Tom constantly contradicts himself.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
- I constantly talk to myself.
Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
- Sally was constantly changing her hairstyle.
O, sürekli mektuplar yazıyor.
- She is constantly writing letters.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
- I am constantly forgetting names.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
- He was constantly borrowing money from me.
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
- Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.
Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
- The blood stream is usually constant and continuous.
Bu dünyada daimi tek şey değişimdir.
- The only thing constant in this world is change.
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
- Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
O çocuğun sürekli çığlığı saçlarımı ağarttı.
- That child's constant screaming gives me gray hairs.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
- His wife nags him constantly.
Konstantinopolis'in fethi, Orta Çağ'ın sonunu işaret eder.
- The conquest of Constantinople marks the end of the Middle Ages.
Konstantinopolis 1453'te Osmanlı Türklerinin eline düştü.
- Constantinople fell to the hands of the Ottoman Turks in 1453.
Değişim değişmeyen tek şeydir.
- Change is the only constant.
Agrippa and the rest of his weeping friends earnestly besought him not to offer violence unto himself, ‘with a settled resolution he desired again they would approve of his good intent, and not seek to dehort him from it’; and so constantly died.
I find that I am constantly reminding you to feed your pets.
... that my music would constantly be changing, because you never want to make the same album ...
... constantly controlled by media or by ...