O biraz teselli edici.
- It's kind of comforting.
Bazı insanlar kendine zarar vermeyi teselli edici buluyor.
- Some people find self-harm comforting.
Bu rahatlatıcı bir düşünce.
- That's a comforting thought.
Tom'un rahatlatıcıya ihtiyacı yok.
- Tom doesn't need comforting.