Benim dileğim bu dağı fethetmek.
- My wish is to conquer this mountain.
Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.
- I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far.
Çinli firmalar, dünya pazarını ele geçirmek için bir arayış başlattı.
- Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.
Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.
- The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.
Geldim, gördüm, fethettim.
- I came; I saw; I conquered.
Fatih William, 1066 yılında İngiltere'yi işgal etmiştir.
- William the Conqueror occupied England in 1066.
Fatih William 1066 yılında İngiltere'yi fethetti.
- William the Conqueror conquered England in 1066.
Fethedilenler her zaman hatalıdır. Tarih, onların yenilgilerinden başka hiçbir şeyi görmez.
- The conquered are always wrong. History considers nothing but their defeat.
Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.
- Thus, the tyrant succeeded in conquering the kingdom.
Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.
- A British expedition conquered Everest in 1953.
Osmanlı Türkleri 1517 yılında Mısır'ı fethetti.
- Ottoman Turks conquered Egypt in 1517.
Doğayı fethetmek çok zordur.
- It is too difficult to conquer nature.
O neden dünyayı fethetmek istiyordu?
- Why did she want to conquer the world?
In 1453, the Ottoman Empire conquered Istanbul.
Today I conquered my fear of flying by finally boarding a plane.
... Eventually, humans will conquer every imaginable terrain. ...
... MARVIN CHOW: When you conquer Europe, it's ...