connecting, combining, uniting

listen to the pronunciation of connecting, combining, uniting
İngilizce - Türkçe

connecting, combining, uniting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

joining
{i} birleşme
joining
{i} katılma

Tom grubumuza katılmayı açıkça istemedi. - Tom clearly isn't interested in joining our group.

Keşke takımımıza katılmayı düşünsen. - I wish you'd consider joining our team.

joining
{i} iştirak
joining
{i} kaynama
joining
{i} birleştirme
joining
izafe
joining
oynak yeri
joining
(Kanun) ittisal
joining
(Kanun) ittihat
joining
(Bilgisayar) katılıyor

Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak. - One more person will be joining us later.

Başka biri sana katılıyor olacak mı? - Will someone else be joining you?

joining
(Kanun) ittifak
joining
kurma
joining
{f} birleş

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir. - Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

joining
yapıştırma
joining
bağlama
joining
ek
joining
birleşerek
İngilizce - İngilizce
{s} joining
connecting, combining, uniting