En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
- I want to leave here as soon as possible.
En kısa zamanda Tom'la tanışmak istiyorum.
- I want to meet Tom as soon as possible.
O telefon görüşmesi yapar yapmaz eve gitti.
- He went home as soon as he got the phone call.
Bunu yapar yapmaz akşam yemeği hazırlığına başlamanı istiyorum.
- As soon as you have done that, I would like you to start preparing supper.
Gemi hareket eder etmez, onu deniz tuttu.
- As soon as the ship began to move, he got seasick.
Muhabirler Tom mahkeme salonunu terk eder etmez sorular sormaya başladı.
- The reporters started asking Tom questions as soon as he left the courtroom.
Bu e-postayı görür görmez lütfen hemen cevapla.
- As soon as you see this E-mail please reply right away.
Tartışma sona erer ermez, ben hemen ofisten ayrıldım.
- As soon as the argument ended, I left the office forthwith.