conj. with, together with; also, too

listen to the pronunciation of conj. with, together with; also, too
İngilizce - Türkçe

conj. with, together with; also, too teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

and
bağlaç ve
and
ya
and
daha sonra

Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim. - You walk on and I will catch up with you later.

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı. - Later, Chris felt ashamed and apologized and Beth forgave him.

and
-bundan dolayı
and
ma
and
ve
and
sonra

Su boruları dondu ve sonra patladı. - The water pipes froze and then burst.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

and
bes

Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler. - They fed a black and a white dog.

Biz üç köpek ve bir kedi besliyoruz. - We keep three dogs and a cat.

and
ve bu yüzden

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti. - He fell ill, and therefore he gave up going abroad.

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum - He's really cute, and so I like working with him.

and
ile

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi. - At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

and
conj. ve
and
Hem de nasıl and so forth ve saire
and
(bağlaç) ve, ile, de
and
ile And howl
and
bağ. ve; ile: mice and men fareler ve insanlar. knife and fork bıçakla çatal. He looked and ran away. Baktı ve kaçtı
and
de
İngilizce - İngilizce
and
conj. with, together with; also, too