Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
- There is no life without electricity and water.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm.
- I thought I could do it without anybody's help.
O olmadan bunu yapamam.
- I can't do this without him.
O olmadan bunu yapamayız.
- We can't do this without her.
Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
- You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.
- A passport is something you cannot do without when you go to a foreign country.
Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
- Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
- I'd never borrow anything of yours without asking first.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.