conj. from

listen to the pronunciation of conj. from
İngilizce - Türkçe

conj. from teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

than
dan

Dante'nin Milton'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum. - I think Dante is better than Milton.

Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı. - The dead did not dance. They had something better to do than that.

than
conj. den
than
(Bilgisayar) düzeylerini düşürme
than
-dan
than
-mektense
than
den

Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti. - To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.

Denize yarım milden daha fazla değil. - It is no more than half a mile to the sea.

than
--dan
than
den daha
than
easier said than done söylemesi yapmaktan daha kolay
than
e göre hariç
than
bağlaç dan
than
He could hardly have behaved otherwise than heBaşka türlü davranamazdı
than
bağ

Bağış için teşekkürler. - Thank you for the donation.

Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir. - Seeing something in a different context than the accustomed one can be surprising.

than
-den,-den daha
than
(bağlaç) den, dan, göre
than
göre

Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı. - There were fewer accidents this year than last.

Tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor. - Tom is doing much better than before.

than
more than one birden çok
than
-den ...: She likes him better than you. Onu senden daha fazla seviyor. Hülya's more beautiful than she. Hülya ondan güzel. Can you
İngilizce - İngilizce
than