Dante'nin Milton'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
- I think Dante is better than Milton.
Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
- The dead did not dance. They had something better to do than that.
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Denize yarım milden daha fazla değil.
- It is no more than half a mile to the sea.
Bağış için teşekkürler.
- Thank you for the donation.
Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir.
- Seeing something in a different context than the accustomed one can be surprising.
Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.
- There were fewer accidents this year than last.
Tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor.
- Tom is doing much better than before.