Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?