conj. at the hour of; as; whereas

listen to the pronunciation of conj. at the hour of; as; whereas
İngilizce - Türkçe

conj. at the hour of; as; whereas teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

when
ne zaman

Genellikle ne zaman yatarsın? - When do you usually go to bed?

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

when
dığı zaman
when
iken

O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi. - He was able to memorize that poem when he was five years old.

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım. - I often wrote to her when I was a student.

when
gerektiğinde

Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim. - I'm not sure when I should be there.

Bir şey için ödeme yapmam gerektiğinde ben sadece kredi kartı kullanırım. - I just use a credit card whenever I need to pay for something.

when
-ınca
when
-diği (gün)
when
(olması gerektiği) halde
when
-diğinde
when
-dığı zaman
when
-diği zaman
when
geldiğinde

O geldiğinde mektubu yazmıştım. - I had written the letter when he came.

O geldiğinde başlayacağız. - We will start when he comes.

when
when he comes geleceği zaman
when
vakit

Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin? - When was the last time you spent time on Facebook?

Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım. - I spent a lot of time here when I was a kid.

when
göz önüne alarak
when
{i} ne zamandan kalma
when
When shall I come? Ne zaman geleyim? Come when you please
when
-diğinde; -diği zaman; -ince; -diği (gün, saat v.b.): You have to get up when
when
ta ki
when
zaman

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan. - I wish you would shut the door when you go out.

Genellikle ne zaman yatarsın? - When do you usually go to bed?

when
halde

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

İngilizce - İngilizce
when
conj. at the hour of; as; whereas