Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var.
- I have a confirmed reservation.
O bir müzmin dedikoducu.
- She is a confirmed gossip.
Tom bir müzmin bekardır.
- Tom is a confirmed bachelor.
Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.
- The spokesman confirmed that the report was true.
Tom'un şüpheleri onaylandı.
- Tom's doubts have been confirmed.
Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var.
- I have a confirmed reservation.
Rapor henüz doğrulanmadı.
- The report has not been confirmed yet.
Randevunu teyit etmek için arıyorum.
- I'm calling to confirm your appointment.
Otel rezervasyonumunu 5 Mayıs'ta onaylamak isterim.
- I'd like to confirm my hotel reservation on May 5th.
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır.
- There is no way to confirm that he is alive.
Rezervasyonlarımızı doğrulamak istiyoruz.
- We'd like to confirm our reservations.
Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
- I will confirm my plane reservation.
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
Rapor henüz teyit edilmek zorunda.
- The report has yet to be confirmed.
Tom onu teyit edecek.
- Tom will confirm that.
Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var.
- I have a confirmed reservation.
Deney teorisini doğruladı.
- The experiment confirmed his theory.
Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.
- I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.
30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
- I'd like to confirm my reservation for the 30th.
a confirmed liar.
a confirmed Catholic.
a confirmed treaty.
Tom confirmed that no one was injured.
- Tom confirmed that nobody was injured.
Tom confirmed that nobody was injured.
- Tom confirmed that no one was injured.