concerned with something else; distracted; giving one's attention elsewhere

listen to the pronunciation of concerned with something else; distracted; giving one's attention elsewhere
İngilizce - Türkçe

concerned with something else; distracted; giving one's attention elsewhere teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

preoccupied
{s} dalgın

Sen oldukça dalgın görünüyorsun? - You seem pretty preoccupied.

Tom biraz dalgın gibi görünüyor. - It looks like Tom is a little preoccupied.

preoccupied
{s} endişeli

Tom endişeli görünüyordu. - Tom seemed preoccupied.

Tom çalışmalarıyla endişeli. - Tom is preoccupied with his studies.

preoccupied
{s} kafası meşgul

Tom kafası meşgul görünüyordu ve açıkça Mary'nin söylediklerini dinlemiyordu. - Tom seemed preoccupied and clearly wasn't listening to what Mary was saying.

preoccupied
{f} tasalan
preoccupied
gözü bir şey görmeyen
preoccupied
düşünceli
preoccupied
kaygılı

Kaygılı görünüyorsun. - You seem preoccupied.

Tom her zaman kaygılı. - Tom is always preoccupied.

preoccupied
meşgul et
İngilizce - İngilizce
preoccupied

I was preoccupied with a deadline at work, and I forgot his birthday.

concerned with something else; distracted; giving one's attention elsewhere

    Heceleme

    con·cerned with some·thing else; distracted; gi·ving one's at·ten·tion else·where

    Telaffuz