Tom'un gerçeklik konsepti yok.
- Tom has no concept of reality.
Konsept iyi, ancak uygulama berbat.
- The concept is good, but the implementation is awful.
İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.
- We need a clear definition of the concept of human rights.
Anlamadığım matematiksel bir kavram var. Onu bana açıklar mısın?
- There's a mathematical concept that I don't understand. Could you explain it to me?
Ne yazık ki, birçok Rus vatandaşı Kiev'de olanlar hakkında yetersiz görüş sahibidir.
- Unfortunately, many Russian citizens have inadequate conception of what is happening in Kyiv.
Yanlış fikirlerin yanlış sonuçlara götürdüğünü unutma.
- Don't forget that wrong conceptions lead to wrong conclusions.
Ne yazık ki, birçok Rus vatandaşı Kiev'de olanlar hakkında yetersiz görüş sahibidir.
- Unfortunately, many Russian citizens have inadequate conception of what is happening in Kyiv.
Bu kavramlar aşağıda gösteriliyor.
- These concepts are illustrated below.
Newton fuarda bir kitap aldıktan sonra matematiğe ilgi duymaya başladı. Onun içerdiği matematiksel kavramlara değil.
- Newton became interested in mathematics after buying a book at a fair and not understanding the math concepts it contained.
Spielberg's opinion relates well to the vision of high concept expressed by other Hollywood representatives: a striking, easily reducible narrative which also offers a high degree of marketability.
... The Germans invented a new concept, which they called ...
... It may be that the more the concept of apprenticeship and ...