O, arkadaşlarının cinayetiyle kızdırıldı.
- He was angered by the murder of their comrades.
Genç adam arkadaşlarını ve akrabalarını uğurladı.
- The young man bade farewell to his comrades and relatives.
Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin.
- You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women.
Yoldaş Tom yoldaş Mary'ye âşık oldu.
- Comrade Tom fell in love with comrade Mary.
Senin iyi bir planın var, yoldaş Jukov.
- You have a good plan, Comrade Zhukov.
Hello comrade, are you going to the CPC meeting?.
... remember fallen comrades and give thanks for being ...
... nearly killed by massive roadside bomb in Afghanistan his comrades Parliament ...