Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır.
- Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.
Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır.
- Every march is composed of separate steps.
Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur?
- How many chemical elements compose water?
Komite tamamen genç öğretmenlerden oluşturuldu.
- The committee was composed entirely of young teachers.
Bir ulus kendi müziğini yaratır - besteci yalnızca onu düzenler.
- A nation creates music — the composer only arranges it.
Komite genellikle profesörlerden oluşmaktadır.
- The committee is composed chiefly of professors.
İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
- The human body is composed of billions of small cells.
Tom sakin kalmaya çalıştı.
- Tom tried to stay composed.
Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
- All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
Ekonomistler 2060 yılı civarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan oluşan sözde Batı dünyasının küresel ekonomideki egemen konumunu kaybedeceğini tahmin ediyorlar.
- Economists predict that around the year 2060, the so-called Western world, composed of Europe and North America, will lose their dominant position in the global economy.
Jüpiter esas olarak hidrojen ve helyumdan oluşan bir gezegendir.
- Jupiter is a planet principally composed of hydrogen and helium.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
- The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
- All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
Birleşik Devletler 50 eyaletten oluşmuştur.
- The United States is composed of 50 states.
Try to compose your thoughts.
The members compose the church.
The defendant couldn't compose herself and was found in contempt.
It's difficult to compose without absolute silence.