Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
- The project will require 2000 man-hours to complete.
Prosedür doğru ve eksiksiz yürütülmelidir.
- The procedure must be executed correctly and completely.
Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir.
- A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
O bütünüyle yanlış değil.
- This isn't completely wrong.
Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
- Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.
Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
- He needed more time to complete the task.
Çabucak bu resmi tamamlayalım.
- Let's complete this picture quickly.
Numarayı tamamıyle unuttum.
- I completely forgot the number.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Tamamen unutulduğunu düşünecek.
- He will think he has been completely forgotten.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Yeni köprü marta kadar bitmiş olacak.
- The new bridge will have been completed by March.
Yeni okul binasının gelecek yıl bahara bitmiş olması bekleniyor.
- The new school building is expected to be completed by spring next year.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
- You should have completed it long ago.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Albüm önümüzdeki Temmuz ayına kadar tamamlanmış olacak.
- The album will have been completed by next July.
Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
- The new railway is not completed yet.
He completed the assignment on time.
You people are totally insane.
- You people are completely insane.
I feel like a total idiot.
- I feel like a complete idiot.
... completes is fetched for you in the background. ...