Şikâyetlerini dinlemekten bıktım.
- I'm sick of listening to your complaints.
Ben, şikâyetinden bıktım.
- I am sick of your complaint.
Tom Mary'nin şikâyetlerinden bıktı.
- Tom has had enough of Mary's complaints.
Tom'un davranış şekli ile ilgili çok sayıda şikâyetler olmuştur.
- There have been a lot of complaints about the way Tom behaves.
Tom resmi şikayette bulundu.
- Tom filed a formal complaint.
Mary resmi şikayette bulundu.
- Mary filed a formal complaint.
Ben senin bitmeyen yakınmalarından bıktım.
- I'm tired of your endless complaints.
Benim herhangi bir yakınmam yok.
- I don't have any complaints.
Don't come too close, I've got this nasty complaint.
I have no complaints about the quality of his work, but I don't enjoy his company.
... This is Kissinger's complaint. ...