Sanırım o işin ehli biridir.
- I think he's a competent person.
Tom işin ehli görünüyordu.
- Tom seemed competent.
Bana çok yetkili bir kişi olduğun söylendi.
- I've been told that you're a very competent person.
Yetkili liderlere ihtiyacımız var.
- We need competent leaders.
Ben son derece yetkinim.
- I am extremely competent.
İki ya da üç tane oldukça yetenekli asistanı vardı.
- He had two or three rather competent assistants.
Tom oldukça yetenekli.
- Tom is quite competent.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
O, iş için kalifiye değil.
- He is not qualified for the job.
Daha kalifiye birisini işe almış olmaları gerekiyordu.
- They should have hired someone more qualified.
Tom bu iş için nitelikli.
- Tom is qualified for this job.
Tom bir kalp cerrahı olmak için niteliklidir.
- Tom is qualified to be a heart surgeon.
Tom bu iş için Mary kadar vasıflı değil.
- Tom isn't as qualified for the job as Mary is.
Bunu yapmak için vasıflı tek kişiyim.
- I'm the only one qualified to do this.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
O bir doktor olarak nitelendirilir.
- He is qualified as a doctor.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
judicial authority having competent jurisdiction.
He is a competent skier and an expert snowboarder.