compelling enough to keep visitors from leaving

listen to the pronunciation of compelling enough to keep visitors from leaving
İngilizce - Türkçe

compelling enough to keep visitors from leaving teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sticky
yapış yapış

Bu yapış yapış bir durum. - This is a sticky situation.

Bütün vücudum terden yapış yapış. Kendime gelmek için mümkün olduğu kadar çabuk bir banyo almak istiyorum. - My whole body is sticky with sweat. I want to take a bath as quickly as possible in order to feel refreshed.

sticky
{s} yapışkan

Lastikler çok yapışkan. - The tires are very sticky.

Bu bant yapışkan değil - This tape isn't sticky.

sticky
sıvık
sticky
yapışan
sticky
güç
sticky
zor

Çok zor bir durumda bana yardım etti. - She helped me in a very sticky situation.

sticky
(sıfat) yapışkan, yapış yapış, yapışkanlı, aşırı nemli, rutubetli, ıslak, inatçı, zorlu, zor, tatsız, kötü, berbat, isteksiz, gönülsüz
sticky
{s} k.dili. zor ve hassas (iş/problem)
sticky
{s} kötü
sticky
stickilyyapışkan bir şekilde
sticky
{s} isteksiz
sticky
{s} zorlu
sticky
{s} berbat
sticky
{s} inatçı
sticky
cimri/zor/yapışkan
sticky
{s} aşırı nemli

Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli. - Japan is hot and sticky in summer.

sticky
{s} ıslak
sticky
ıstırap veren
İngilizce - İngilizce
sticky

A woman has come to me with the complaint that her website is not sticky - 70% of the visits last 30 seconds or less.

compelling enough to keep visitors from leaving

    Heceleme

    com·pel·ling e·nough to keep visitors from lea·ving

    Türkçe nasıl söylenir

    kımpelîng inʌf tı kip vîzıtırz fırm livîng

    Telaffuz

    /kəmˈpeləɴɢ ēˈnəf tə ˈkēp ˈvəzətərz fərm ˈlēvəɴɢ/ /kəmˈpɛlɪŋ iːˈnʌf tə ˈkiːp ˈvɪzətɜrz fɜrm ˈliːvɪŋ/