comparison, contrast

listen to the pronunciation of comparison, contrast
İngilizce - Türkçe
karşılaştırma
compare
{f} to -e benzetmek; -e benzemek
compare
mukayese edilmek
compare
{f} benzetmek
compare
{f} üstünlük derecesini göstermek
compare
kıyaslanmak
compare
eşsiz
compare
teşbih etmek
compare
karşılaştırma yapmak

Karşılaştırma yapmak gerçekten zor. - It's really tough to compare.

compare
mukayese etmek
compare
(with ile) kıyaslanmak
compare
karşılaşt

Cevabını Tom'unkiyle karşılaştır. - Compare your answer with Tom's.

Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz. - Your achievements cannot be compared with mine.

compare
{f} karşılaştırmak
compare
karşilaştir
compare
{f} benzemek
compare
compare kıyasla
compare
üstün
compare
kıyaslama

Çocuklarını başkalarıyla kıyaslama. - Don't compare your children with others.

Anne! Benimle Sam'i kıyaslama! - Mum! Don't compare me with Sam!

İngilizce - İngilizce
{i} compare
comparison and contrast
an essay that seeks to explain something by showing how it is different from something else
comparison and contrast
The presentation of a subject by indicating what is similar and/or what is different between two things