Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
- They monitored the enemy's radio communications.
Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
- They monitored the enemy's radio communications.
Tom'un iyi iletişim becerileri var.
- Tom has good communications skills.
İletişimle neyi kastediyorsun?
- What do you mean by communication?
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
- What changes the world is communication, not information.
Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.
- Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.
- The communication of news by TV and radio is very common now.
Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.
- Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
The node had established communication with the network, but had as yet sent no data.
Surveillance was accomplished by means of intercepting the spies' communications.
... being who doesn't want all of his communications being available to anyone who can bribe a ...
... communications. ...