common, prevalent; present, recent; popular

listen to the pronunciation of common, prevalent; present, recent; popular
İngilizce - Türkçe

common, prevalent; present, recent; popular teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

current
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ
current
(Elektrik, Elektronik) elektrik cereyanı
current
şu anki

Şu anki pozisyonumdan memnunum. - I am content with my current position.

Ben şu anki gelirimden memnunum. - I'm satisfied with my current income.

current
kullanılan
current
güncel

Güncel teknolojiyi kullanıyor musun? - Do you use current technology?

Ben önemli haberleri güncel tutmaya çalışıyorum. - I try to keep current with important news.

current
bugünkü
current
geçerli

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir. - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.

current
yaygın

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
cari
current
{s} şimdiki

Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım. - I got to know my current girlfriend at the gym.

Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı? - Is the GOP to blame for the current economic crisis?

current
akım

Bir anafor, suyun dairesel bir akımıdır. - An eddy is a circular current of water.

Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir. - An electric current can generate magnetism.

current
içinde bulunulan an dilimi, akım (elektrik), akıntı (su, nehir...)
current
tutulan
current
şimdiki zamana ait
current
current expenses günlük masraflar
current
(isim) akım, akıntı, cereyan; eğilim
current
current history bugünün tarihi
current
revaçta olan
İngilizce - İngilizce
{s} current
common, prevalent; present, recent; popular