Kitap hakkındaki yorumları olumluydu.
- His comments about the book were favorable.
Onun yorumları beni yaraladı.
- I was wounded by her comments.
Tom yorumlamak istemiyordu.
- Tom didn't want to comment.
Yorumlamak için ne var?
- What's there to comment on?
Bay White konuşmamla ilgili birkaç yorum yaptı.
- Mr White made a few comments on my speech.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Sen hiç yorum yapmak istedin mi, fakat onu yanlışlıkla bir çeviri olarak postaladın mı?
- Have you ever wanted to make a comment, but posted it as a translation by mistake?
Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.
- I don't want to comment on that subject.
Tom mesele ile ilgili bir yorum yapmaktan kaçındı.
- Tom avoided making any comment on the matter.
Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
- Tom declined to comment on the matter.
İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
- Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.
- The speaker's comments were highly offensive.
... Nowhere in his post or in the comments is ...
... inappropriate pictures or comments. ...