Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... information coming back from the people that said yes. ...
... And just keep coming back to your breath, to ...