comforting, providing comfort; consolatory

listen to the pronunciation of comforting, providing comfort; consolatory
İngilizce - Türkçe

comforting, providing comfort; consolatory teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

comfortable
{s} rahat

Direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum. - I feel more comfortable behind the wheel.

O benim arkadaşımla birlikte rahat hissetmedi. - She didn't feel comfortable with my friend.

comfortable
{s} rahatlatıcı
comfortable
{s} konforlu

Dairemi beğendin mi? Evet, çok konforlu - Did you like my apartment? Yes, it is very comfortable.

Ben gerçekten konforlu hissederim. - I feel really comfortable.

comfortable
huzurlu
comfortable
dili yeterli
comfortable
{s} tatminkâr
comfortable
yorgan comfortably rahatça
comfortable
teselli edici
comfortable
{s} iyi

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir. - It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

comfortable
{s} sakin

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

comfortable
müreffeh
İngilizce - İngilizce
comfortable

he was going to make away himself; but meeting by chance his master Plotinus, who, perceiving by his distracted looks all was not well, urged him to confess his grief; which when he had heard, he used such comfortable speeches, that he redeemed him e faucibus Erebi .

comforting, providing comfort; consolatory