Otobüs durağını kolayca bulacaktır.
- He will find the bus stop easily.
O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- She catches colds easily.
Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.
- I can easily wait till tomorrow.
Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.
- This device made it possible to turn sea-water into fresh water easily.
Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
- You can easily identify Tom because he is very tall.
Eftsoones she causd him vp to be conuayd, / And of his armes despoyled easily .