Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
- Please come back as soon as possible.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.
- The player made a splendid comeback.
Bu korku filminde, ölü için hayata geri gelmek mümkündür.
- In this horror movie, it is possible for the dead to come back to life.
Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam.
- Can you just tell me now, so I don't have to come back tomorrow?
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
That fad went out with the eighties, but I think it's making a comeback.
I wish I had thought of a quick comeback for his comment.
... Because our energy is low cost, that are already beginning to come back because of our abundant ...
... to come back and bite us, and if so, in what ways? ...