combat

listen to the pronunciation of combat
İngilizce - Türkçe
{f} savaşmak
{f} mücâdele etmek
{i} savaş

Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez. - The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants.

O, savaşa gönderildi. - He was sent into combat.

harp etmek
vuruşma
dövüşme
muharebe etmek
döğüşmek
savaşma
savaşım
mücadele etmek
mücadele

Atalarımız sürekli mücadele sonucunda büyük çeneler geliştirdiler. - Our ancestors developed massive jaws as a result of constant combat.

Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız. - We should play a more active role in combating global warming.

{f} mücadele et
çarpışma
mücadele et(mek)
dövüş

Gerçek dövüşte, duraksamanın çok tehlikeli bir şey olduğunu unutmamalısın. - In real combat, you must not forget that hesitation is a very dangerous thing.

Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez. - The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants.

{i} ateşli bir tartışma
{f} savaş açmak
{f} dövüşmek
(Askeri) Muharebe, harbetmek
combat fatigue harp tesiriyle meydana gelen psikonorotik bozukluk
close combat göğüs göğüse çarpıma single combat düello
{i} muharebe, savaşma, savaş, çarpışma
{i} mücâdele

Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız. - We should play a more active role in combating global warming.

Atalarımız sürekli mücadele sonucunda büyük çeneler geliştirdiler. - Our ancestors developed massive jaws as a result of constant combat.

{f} çarpışmak
dövüş,v.mücadele et: n.mücadele
combative
hırçın
combat air patrol
(Askeri) muharebe hava devriyesi
combat air patrol
(Askeri) muharebe hava karakolu
combat aircraft
(Askeri) savaş uçağı
combat aircraft
(Askeri) muharip uçak
combat area
(Askeri) muharebe sahası
combat control team
(Askeri) muharebe kontrol timi
combat fatigue
savaş sonrası nevroz
combat fatigue
savaş bunalımı
combat helicopter
(Askeri) savaş helikopteri
combat operation
(Politika, Siyaset) askeri operasyon
combat patrol
(Askeri) muharebe karakolu
combat pilot
(Askeri) savaş pilotu
combat power
(Askeri) muharebe gücü
combat service support
(Askeri) muharebe hizmet desteği
combat train
(Askeri) muharebe ağırlığı
combat vehicle
(Askeri) savaş aracı
combat zone
(Askeri) muharebe bölgesi
combat aeroplane
muharebe uçağı
combat aircraft
muhabere uçağı
combat airfield
muharebe hava meydanı
combat airplane
muharebe uçağı
combat boot
savaş botu
combat car
savaş arabası
combat casualty
savaş zayiatı
combat fatigue
savaş yorgunluğu
combat injury
savaş zararı
combat intelligence
savaş haberalması
combat loading
muharebe yüklemesi
combat mission
savaş görevi
combat neurosis
savaş nevrozu
combat plane
savaş uçağı
combat ready
savaşa hazır
combat serviceable item
muharebeye elverişli madde
combat sport
dövüş sporu
combat troops
savaş birlikleri
combat tyre
muharebe lastiği
combat vehicle
muharebe aracı
combat zone
muharebe alanı
combat command vehicle
(Askeri) zırhlı muharebe aracı
combat intelligence
savaş haberalmasi
combat rifle
Muharebe silahı, muharebe tüfeği
combat squadron
savaş filosu
combat stress
savaş stresi
combat trousers
Bacak kısımlarında büyük cepleri olan, bol pantolon

He always wears combat trousers instead of jean.

combat zone
savaş bölgesi
combat zone
aşk. muharebe alanı
Combat Maneuver Training Center
(Askeri) Muharebe Manevra Eğitim Merkezi
combat air operations center; combined air operations center
(Askeri) muharebe hava harekat merkezi; Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi
combat air patrol
(Askeri) MUHAREBE HAVA KARAKOLU: Düşman hava araçlarını, hedeflerine ulaşmadan önlemek ve tahrip etmek maksadıyla, bir hedef bölgesi, korunan bir kuvvet, muharebe sahasının kritik kesimi veya bir hava savunma bölgesi üzerinde hazır bulundurulan bir hava devriyesi
combat airlift support unit
(Askeri) MUHAREBE HAVA NAKLİYE DESTEK BİRLİĞİ: Muharebe harekatı sırasında, genellikle, muharebe şartları altında, hareket ve intikal kontrolü ve birlik kara desteği sağlamak üzere, bir hava alanında tesis edilmiş özel maksat hava kıta nakliye birliği
combat airplane
(Askeri) MUHAREBE UÇAĞI: Bombardıman, önleme, alçaktan tarama (ground strafing) gibi muharebe görevlerinde kullanılan silahlı ve genellikle, zırhlı uçak
combat and operational stress reactions
(Askeri) muharebe ve harekat stres tepkileri
combat area
(Askeri) MUHAREBE BÖLGESİ: Muharebe harekatına girişmiş dost kuvvetler arasındaki karşılıklı müdahaleyi önlemek veya asgariye indirmek için saptanmış yasak bölge (deniz, hava, kara)
combat arm
(Askeri) Muharip sınıf
combat arm
(Askeri) MUHARİP SINIF: Silahlı kuvvetlerin, piyade ve topçu gibi, fiilen savaşan bir sınıfı. Ayrıca bakınız: "arm"
combat arms
(Askeri) muharip sınıflar
combat arms regimental system
(Askeri) muharip sınıflar alay sistemi
combat available aircraft
(Askeri) MUHAREBEYE HAZIR UÇAK: Normal olarak tayin edilmiş görevini icra etmeye muktedir uçak. Ana silah sistemini faal vaziyette bulunduracaktır ancak yakıt doldurulması, silahlanması veya elde muharebeye hazır personel bulundurması gerekebilir
combat aviation
(Askeri) muharebe havacılığı
combat aviation
(Askeri) MUHAREBE HAVACILIĞI: Askeri havacılığın; bombardıman, av, gözetleme uçaklarını içine alan bir kolu. Diğer kolları şunlardır; "special purpose aviation: özel maksat havacılığı", "training aviation: eğitim havacılığı" ve "experimental aviation: deneme havacılığı"
combat aviation brigade
(Askeri) hava muharebe tugayı
combat badge
(Askeri) muharebe brövesi
combat boot
(Askeri) KISA KONÇLU BOT: Sahra hizmeti için verilen bir ayakkabı. Bu ayakkabının, genellikle, iki tokalı bir deri atkısı vardır ve getir veya tozluk yerine kullanılır
combat boot
(Askeri) kısa konçlu bot
combat camera
(Askeri) muharebe kamerası
combat car
(Askeri) MUHAREBE ARACI: Bknz. "combat vehicle"
combat cargo officer
(Askeri) MUHAREBE YÜKLEME SUBAYI: Büyük amfibi görevlere veya deniz kuvveti karargah heyetine atanmış ve, esas itibariyle, kıtaların ve bu kıtalara ait ikmal maddeleri ile teçhizatın yüklenmesi ve boşaltılması ile ilgili konularda deniz kuvveti komutanının müşaviri veya temsilcisi olarak vazife gören bir yükleme subayı. Ayrıca bakınız: "embarkation officer"
combat cargo officer
(Askeri) muharebe yükleme subayı
combat casualty
(Askeri) muharebe zayiatı
combat center
(Askeri) Muharebe merkezi
combat centre
(Askeri) muharebe merkezi
combat chart
(Askeri) muharebe deniz haritası
combat chart
(Askeri) MUHAREBE DENİZ HARİTASI: 1: 50.000 ölçeğinde kıyı ve amfibi harekatları esnasında deniz topçu ateşi desteği ve yakın hava desteği için planlanmış ve kıyı şeridindeki detaylı hidrografi ve topografiyi gösteren özel deniz haritası. Ayrıca bakınız: "amphibious chart"
combat command
(Askeri) (ARMORED DIVISION) ZIRHLI MUHAREBE GRUBU: Bir zırhlı tümende; çeşitli muharip sınıflardan meydana gelmiş büyük bir taktik birlik. Bu birlik; bir karargah ve karargah bölüğü ile karargah emrine verilmiş, değişik sayıda, birlik veya unsurdan mürekkeptir
combat commander's insignia
(Askeri) MUHARİP KOMUTAN İŞARETİ: Muharip birlikler komuta zincirinde komutanlık mevkilerini işgal etmiş dördüncü ve daha yukarı derecedeki erlerle subayların taşıdığı işaret. İşaret; apoletin ortasına yerleştirilmiş yeşil bir kumaştan ibarettir
combat conditions
(Askeri) savaş şartları
combat control team
(Askeri) MUHAREBE KONTROL TİMİ: Seyrüsefer veya terminal kılavuzluk cihazları, muhabere ve uçak kontrol tesislerini bir hava indirme harekatının hedef bölgesinde tesis etmek ve çalıştırmak üzere organize edilmiş, eğitilmiş ve teçhiz edilmiş hava kuvvetleri personelinden bir tim
combat control team
(Askeri) (AIR) MUHAREBE KONTROL TİMİ (HAVA): Hava ulaştırma harekatında yerel hava trafik kontrolünü sağlamak ve çıkarma, havadan bırakma ve/veya havadan atma gereksinimlerinin tüm veçhelerinde tavsiyelerde bulunmak üzere havadan indirilebilen özel eğitilmiş personel timi
combat correspondent
(Askeri) SAVAŞ MUHABİRİ: Muharebe faaliyetleri ile ilgili haberleri, Silahlı Kuvvetler ve halk hesabına toplamak ve yayınlamakla meşgul bir Silahlı Kuvvetler mensubu. Ayrıca bakınız: "correspondent"
combat correspondent
(Askeri) savaş muhabiri
combat crew
(Askeri) MUHAREBE MÜRETTEBATI: Bir muharebe uçağının uçuşa katılan mürettebatı veya bir muharebe aracının işletme mürettebatı
combat crew
(Askeri) savaş mürettebatı
combat day of supply
(Askeri) İKMAL YÖNÜNDEN MUHAREBE GÜNÜ: Yoğunluk faktörünün standart gün ikmaline uygulanması ile hesaplanan, bir muharebe gününü desteklemek için gerekli ikmal maddelerinin toplam miktarı. Ayrıca bakınız: "one day's supply"
combat day of supply
(Askeri) muharebe ikmal günü
combat disorders
(Tıp) savaş bozuklukları
combat drill
(Askeri) DAĞINIK DÜZEN EĞİTİMİ: Küçük bir birliği muharebede kullanacağı düzen ve hareketlere alıştırmak için yapılan eğitim. Dağınık düzen eğitimi, genellikle, dağınık düzende, geniş aralık ve mesafelerle yapılır. Ayrıca bakınız: "close order drill"
combat drill
(Askeri) dağınık düzen eğitimi
combat echelon
(Askeri) Muharebe kademesi
combat echelon
(Askeri) MUHAREBE KADEMESİ: Bir teşkilin; esas görevi idari olan kısmından farklı olarak, muharebeye katılan kısmı
combat effectiveness
(Askeri) muharebe etkinliği
combat effectiveness
(Askeri) muharebe etkinlik seviyesi
combat effectiveness
(Askeri) harp kabiliyeti
combat effectiveness
(Askeri) harp etkinliği
combat effectiveness
(Askeri) SAVAŞ KABİLİYETİ; ETKİNLİĞİ; MÜESSİRİYETİ
combat element
(Askeri) muharip birlik
combat element
(Askeri) muharip unsur
combat element
(Askeri) Muharebe unsuru
combat element
(Askeri) MUHARİP UNSURU; MUHARİP BİRLİK: İkmal ve idari işlerde kullanılan kıtalardan farklı olarak, muharebeye fiilen katılan kıtalar
combat engineer
(Askeri) Savaş istihkam
combat engineer battalion
(Askeri) muharebe istihkam taburu
combat engineers
(Askeri) harp istihkam kıtaları
combat engineers
(Askeri) SAVAŞ İSTİHKAM KITALARI: İstihkam sınıfına mensup ve, normal inşaat ve onarım işlerinden ayrı olarak, fiilen muharebe hizmeti için de teşkilatlandırılmış, eğitilmiş ve teçhiz edilmiş istihkam kıtaları COMBAT ENGINEER VEHICLE, FULL-TRACKED 165 MM. GUN: MUHAREBE İSTİHKAM ARACI; TAM PALETLİ 165 MM. TOP: Diğer muharebe unsurlarına istihkam desteği sağlayan bir zırhlı, tırtıl paletli araç. Araç vinç, dozer bıçağı ve 165 mm. 'lik tahrip topu ile teçhiz edilmiştir. Aynı zamanda bir 7.62 makineli tüfek ve bir de 50 kalibrelik makinalı tüfeği vardır
combat essential repair part
(Askeri) MUHAREBE İÇİN GEREKLİ ONARIM PARÇASI: Muharebe için gerekli bir nihai maddenin veya muharebe hazırlığı halindeki bir silah sisteminin bakımı için zaruri bir işletme onarım parçası. Bu özellikteki maddelerin, ilgili taktik talimname "Onarım Parçaları ve Özel Alet Listeleri" nde gösterilen kalemlerinden olmaları gerekir
combat exercise
(Askeri) MUHAREBE TATBİKATI: Muharebe tekniği ile ilgili olarak yapılan eğitim ve manevralar
combat exhaustion
(Askeri) muharebe bitkinliği
combat exhaustion
(Askeri) MUHAREBE BİTKİNLİĞİ: Savaşan veya savaşacak olanlarda, korkudan dolayı görülen şiddetli ruhi ve bedeni reaksiyon
combat fatigue
(Askeri) MUHAREBE YORGUNLUĞU: Bknz. "combat exhaustion"
combat fatigue
savaş sonrası ruhsal bozukluk
combat film
(Askeri) MUHAREBE FİLMİ: Muharebe safahatını tespit için çekilmiş film
combat film
(Askeri) muharebe filmi
combat firing practice
(Askeri) muharebe atış tatbikatı
combat firing practice
(Askeri) Muharebe atış egitimi
combat firing practice
(Askeri) MUHAREBE ATIŞ TATBİKATI: Taktik birliklerin, düşmanı temsil eden hedeflere hakiki mermiyle ateş ettikleri, taktik bir duruma bağlı bir meseleyi çözdükleri eğitim şekli. Ayrıca bakınız: "target practice"
combat forces
(Askeri) muharebe kuvvetleri
combat forces
(Askeri) MUHAREBE KUVVETLERİ: Esas görevleri muharebeye katılmak olan kuvvetler. Ayrıca bakınız: "operating forces"
combat formation
(Askeri) Muharebe düzeni
combat formations
(Askeri) MUHAREBE DÜZENLERİ: Muharebede küçük birliklerin müessir kontrolünü ve taktik sevk ve idaresini kolaylaştırmak maksadıyla, daha çok, piyade mangası ve takımı için ele alınan, fakat her tip birliğede uygulanabilen dağınık düzen şekilleri
combat hamlet
(Askeri) savaş köyü
combat hamlet
(Askeri) SAVAŞ KÖYÜ: Hükümet kontrolundaki arazi sınırları üzerinde ve nizami hükümet birliklerine mensup personelin işgali altında bulunan, halkı düşmanla yakın akrabalığı mevcut köylülerden mürekkep, stratejik veya savunulur durumdaki küçük bir köy. Böyle bir köy, hükümet barış gayretleri için bir cephe hattı ve taarruzu asi kuvvetler kontrolundaki bölgelere uzanmak için bir üs vazifesini görür
combat health support
(Askeri) muharebe sağlık desteği
combat identification; combat intelligence division; criminal investigation divi
(Askeri) muharebe tanımlama; muharebe istihbarat tümeni; suç tahkikatı tümeni
combat in towns
(Askeri) Meskun mahalde muharebe
combat in woods
(Askeri) Ormanlık mahalde muharebe
combat infantryman badge
(Askeri) PİYADE MUHAREBE BRÖVESİ: A. B. D Kara Ordusu'nda kara muharebelerinde düşmana karşı vazifesini başarı ile yapmış piyade mensuplarına, bu başarıları için verilen madeni veya emaye bröve
combat information
(Askeri) MUHAREBE BİLGİSİ: Bozulmaya çok yatkın olmasından veya durumun kritikliği nedeniyle, kullanıcının taktik istihbarat gereksinimlerini tatmin edecek şekilde vaktinde taktik istihbarat işlemine sokulmayan taktik komutan tarafından veya ona sağlanan değerlendirilmemiş veriler
combat information
(Askeri) muharebe bilgisi
combat information center
(Askeri) MUHAREBE (BİLGİ) HABERALMA MERKEZİ: Bir gemi veya uçakta sancak subayı komutan ve bazı kontrol makamlarının faydalanması için taktik haberleri toplayacak kıymetlendirecek ve dağıtacak personel ve büro. Bazı kontrol, yardım ve koordinasyon görevlerini kullanma yetkisi komutan tarafından muharebe haberleri merkezine devredilebilir. Ayrıca bakınız: "air defence control center"
combat information center
(Askeri) Muharebe istihbarat merkezi
combat information center; combat intelligence center (Marine Corps); combined i
(Askeri) muharebe bilgi merkezi; muharebe istihbarat merkezi (Deniz Piyadeleri Sınıfı); birleştirilmiş istihbarat merkezi; muhabere arayüz kontrolörü; içerik gösterge kodu; İKK merkezi
combat information ship
(Askeri) MUHAREBE HABERALMA GEMİSİ: Bir özel görev kuvvetinde; komutanlar hesabına temin edilmiş muharebe haberlerinin çoğaltılmasını sağlamak maksadıyla bu özel kuvvetteki muhtelif gemilere ait gemiler arası muharebe haberleri merkezi görevlerini koordine etmekle görevli belirli bir gemi. Bu gemi normal olarak özel görev kuvveti komutanı sancak gemisidir. Ayrıca bakınız: "fighter direction aircraft; fighter direction ship"
combat intelligence
(Askeri) savaş haber alması
combat intelligence
(Askeri) MUHAREBE İSTİHBARATI
combat intelligence
(Askeri) (NATO) MUHAREBE İSTİHBARATI: Bir komutanın düşman hava durumu ve arazinin coğrafi şekilleri hakkında muharebe harekatı planlamak ve idare etmek için ihtiyaç duyduğu istihbarat. Ayrıca bakınız: "combat information; intelligence; tactical intelligence"
combat jump
(Askeri) muharebe atlayışı
combat jump
(Askeri) MUHAREBE ATLAYIŞI: Uçuş halindeki hava aracını terk edip paraşütle düşman toprağına inme
combat landing
(Askeri) muharebe çıkartması
combat landing
(Askeri) MUHAREBE İNDİRMESİ; MUHAREBE ÇIKARTMASI: Bir hava veya deniz aracı ile düşman toprağına inerek veya çıkarak durma
combat landing
(Askeri) muharebe indirmesi
combat lasing team
(Askeri) muharebe lazerle hedef işaretleme timi
combat liaison
(Askeri) MUHAREBE İRTİBATI: Muharebe esnasında tam bir işbirliğini temin etmek üzere, birlikler arasında temas ve haberleşmeyi devam ettirme işlemi
combat liaison
(Askeri) muharebe irtibatı
combat load
(Askeri,Havacılık) muharebe yükü
combat load
(Askeri) MUHAREBE YÜKÜ: Bir uçak tarafından taşınan toplam savaş ikmal maddeleri
combat loading
(Askeri) MUHAREBE YÜKLEMESİ: Birliğin bindirilmesinde; personel tertibi ile teçhizat ve ikmal maddeleri istifinin muhtemel taktik harekata uygunluk dikkate alınarak yapılması. Her yük kalemi istenilen anda boşaltılabilecek şekilde istiflenir
combat loading
(Askeri) muharebe bindirmesi
combat logistic support squadron
(Askeri) muhaebe lojistik destek taburu
combat logistics force; commander, landing force
(Askeri) muharebe lojistik kuvveti; çıkarma kuvveti komutanı
combat logistics group
(Askeri) muharebe lojistik grubu
combat mission
(Askeri) MUHAREBE VAZİFESİ; MUHAREBE GÖREVİ: Bknz. "mission"
combat mission
(Askeri) muharebe görevi
combat net radio
(Askeri) muharebe telsiz ağı
combat observation and lasing team
(Askeri) muharebe gözetleme ve lazerle hedef işaretleme timi
combat operation center
(Askeri) MUHAREBE HAREKAT MERKEZİ: Hava Savunma Komutanlığı, Hava Savunma Kuvveti ve Hava Tümeni Komutanlıklarının komuta yeri. Bölge veya kesimin hava savunmasına tahsis edilmiş kuvvetlerinin muharebeye katılmaları ile ilgili istihbarat burada toplanır ve değerlendirilir. Bu yer, esas itibariyle, dakikası dakikasına verilecek emir ve talimatlardan ziyade, planların ve geniş ölçüde tedbirlerin yerine getirilmesi ile ilgilenir
combat operation report
(Askeri) MUHAREBE HAREKAT RAPORU
combat operation section
(Askeri) MUHAREBE HAREKAT KISMI: Bknz. "Joint operation center {air-ground "
combat operations
(Askeri) muharebe harekatı
combat operations
(Askeri) MUHAREBE HAREKATI: Muharebe ile ilgili her çeşit harekatlar. Ayrıca bakınız: "service operations"
combat operations base
(Askeri) Muharebe harekat üssü
combat operations center
(Askeri) muharebe harekat merkezi
combat operations section
(Askeri) MUHAREBE HAREKAT KISMI: Taktik hava kuvveti komutanının, eldeki taktik kuvvetleri görevlendirme, idare ve koordine etmesinde vasıta olan büro
combat orders
(Askeri) MUHAREBE EMİRLERİ: Muharebe meydanındaki harekat ile ilgili emirler. Bunlar; harekat emirlerini, idari emirleri ve veçheleri içine alır
combat outpost
(Askeri) Muharebe ileri kara kolu
combat outpost
(Askeri) muharebe keşif kolu
combat outpost
(Askeri) muharebe ileri karakolu
combat pack
(Askeri) MUHAREBE ÇANTASI: Bir erin yağmurluk, battaniye, tuvalet eşyası vesaire gibi malzemesini taşımaya mahsus küçük arka çantası. Bknz. "pack"
combat pack
(Askeri) muharebe çantası
combat patrol
(Askeri) MUHAREBE KARAKOLU: Müstakil muharebe yapmak üzere büyük kısımdan çıkarılmış taktik birlik; büyük kısmın ilerisini, yanına veya gerisini, icabında muharebe ederek korumakla görevlendirilmiş müfreze. Ayrıca bakınız: "patrol "
combat pay
(Askeri) NAKDİ MUHAREBE ZAMMI
combat phase
(Askeri) muharebe safhası
combat phase
(Askeri) MUHAREBE SAFHASI: Askeri bir kuvvetin düşmanla fiilen çarpıştığı devre
combat plane
muharebe uçağı
combat plans division
(Askeri) muharebe planları kısmı/tümeni
combat power
(Askeri) MUHAREBE GÜCÜ: Bir askeri birlik/teşkilin verilen bir sürede düşmana uygulayabileceği toplam imha ve/veya yıkıcı kuvvet
combat practice
(Askeri) MUHABERE ATIŞ TATBİKATI: Bknz. "combat firing practice"
combat proficiency tests
(Askeri) MUHAREBE YETERLİLİK TESTLERİ: Bir birliğin muharebeye hazırlık derecesini tespit etmek maksadıyla yapılan testler
combat propaganda
(Askeri) muharebe propagandası
combat propaganda
(Askeri) MUHAREBE PROPAGANDASI: İleri sahalarda yapılan ve düşman kıtaları ile düşman hatlarının hemen arkasında, nispeten mahdut sayıdaki ahaliye yöneltilen propaganda. Ayrıca bakınız: "propaganda"
combat racism
ırkçılıkla mücadele etmek
combat readiness
(Askeri) MUHAREBE HAZIRLIK DERECESİ: Bir gemi veya birliğin kendisine verilen vazifeleri, Müşterek Kurmay Başkanlarınca onaylanmış planlara göre, yerine getirme kabiliyeti. Bu kabiliyetin tayin ve tespitinde personel, malzeme, ikmal maddeleri, bakım tesis imkanları ve eğitim durumları göz önüne alınır
combat readiness
(Askeri) Harbe hazır olma, muharebe hazırlığı
combat readiness
(Askeri) savaşa hazırlıklı olma
combat readiness forecast
(Askeri) A. B. D. HAVA KUVVETLERİ MUHAREBE HAZIRLIK TAHMİN RAPORU: A. B. D. Anayurdunda ve Alaska'da bulunan Hava Kuvvetleri taktik birliklerinin veya hava kontrol, haber verme ve ikaz merkezlerinin tahmini muharebe hazırlık derecesini önceden bildiren bir rapor
combat readiness plan
(Askeri) harbe hazırlık planı
combat readiness proficiency flying
(Askeri) ANTRENMAN UÇUŞU; MUHAREBE HAZIRLIK EHLİYETİ UÇUŞU: Bknz. "proficiency flying"
combat ready
(Askeri) harbe hazır
combat ready
(Askeri) MUHAREBEYE HAZIR: Muharebede icra edilen görevler ve fonksiyonlar konusunda "harekata hazır" ile eş anlamlıdır
combat ready aircraft
(Askeri) HARBE HAZIR UÇAK: Yakıt doldurulmuş ve silahlandırılmış, harbe hazır mürettebatı mevcut olan muharebe yetenekli uçak
combat ready aircraft
(Askeri) harbe hazır uçak
combat reconnaissance
(Askeri) MUHAREBE KEŞFİ: Yakın temas halindeki düşmanın, muharebenin başlangıcında veya devamı sırasında, birliğin kendi kuvvetleri ile keşfi. Buna "battle reconnaissance" da denir
combat reconnaissance
(Askeri) muharebe keşfi
combat report
(Askeri) MUHAREBE RAPORU: Muharebe sahasında bulunan birliklerden karargahlara belirli fasılalarla gönderilen muhtelif raporlardan herhangi biri. Bu raporda; muharebe mevzileri, muharebe harekatı, destek kıtaları, zayiat vesaire hakkında bilgi verilir
combat report
(Askeri) muharebe raporu
combat satchel
(Askeri) muharebe el çantası
İngilizce - İngilizce
To fight; to struggle for victory
A battle, a fight (often one in which weapons are used); a struggle for victory
{v} to fight, engage, contest, oppose, resist
{n} a battle, fight, duel, contest, dispute
To struggle or contend, as with an opposing force; to fight
battle or contend against in or as if in a battle; "The Kurds are combating Iraqi troops in Nothern Iraq"; "We must combat the prejudices against other races"; "they battled over the budget"
to contend against; to resist
an engagement fought between two military forces
A combat is a battle, or a fight between two people. It was the end of a long combat
{i} fight, struggle; military conflict
A fight; a contest of violence; a struggle for supremacy
{f} fight, battle, struggle
An engagement of no great magnitude; or one in which the parties engaged are not armies
Combat is fighting that takes place in a war. Over 16 million men had died in combat Yesterday saw hand-to-hand combat in the city. combat aircraft
the act of fighting; any contest or struggle; "a fight broke out at the hockey game"; "there was fighting in the streets"; "the unhappy couple got into a terrible scrap"
To fight with; to oppose by force, argument, etc
If people in authority combat something, they try to stop it happening. Congress has criticised new government measures to combat crime. combated combating to try to stop something bad from happening or getting worse - used especially in news reports combat inflation/crime/racism etc
intercombat
action
combat armor suit
a powered, armed and armored exoskeleton, in fiction and military research
combat armor suits
plural form of combat armor suit
combat armour suit
Alternative spelling of combat armor suit
combat armour suits
plural form of combat armour suit
combat boot
A type of boot designed to be worn by soldiers during actual combat or combat training
combat fatigue
A psychiatric condition characterized by fatigue caused by battle
combat fatigues
military fatigues worn in combat, a form of battle dress
combat sport
A sport that involves man-to-man combat
Combat Air Patrol
CAP, patrol flight at high or medium altitude in order to identify enemy aircraft
Combat Search And Rescue
{i} CSAR, search and rescue carried out under combat conditions during war
combat area
war zone, area in which combat is or will be be conducted
combat boot
A boot that laces up the front and has a thick rubber outsole, worn especially by infantry
combat ceiling
altitude above which a plane cannot climb faster than a given rate
combat center
military base situated in a central strategic location
combat corps
grounds forces taking an active part in a battle
combat corps headquarters
ground troops command center
combat doctrine
principles and guidelines of warfare
combat fatigue
battle fatigue, traumatic condition suffered by soldiers who have been in combat
combat fatigue
Posttraumatic stress disorder resulting from wartime combat or similar experiences. No longer in scientific use. Also called battle fatigue, shell shock, war neurosis. post-traumatic stress disorder
combat fitness
physical fitness for war, ability to perform military operations
combat fitness instructor
one who ensures that soldiers are fit and trained for battle
combat infantry badge
award established in 1943 to be given to selected members of the American infantry for special recognition of their unique and difficult role as direct combat soldiers
combat medical orderly
army medic trained to work under combat conditions
combat mission
a mission to capture or defend something
combat model
model designed for warfare (vehicle, aircraft, etc.)
combat pay
extra pay for soldiers engaged in active combat
combat pilot
airplane pilot who fights in an action between two military forces
combat pilot
pilot of a fighter plane, one who flies airplanes during fighting
combat range
range of action, maximum distance that weapons or transport vehicles can reach without losing their effectiveness
combat soldier
soldier whose task is to fight in combat, soldier who fights in war
combat squadron
tactical unit of the air force, military flight formation; unit of military organization (cavalry, navy, air force, etc.)
combat team
group which is composed of forces from different military units who have joined together to perform a specific operation
combat trousers
Combat trousers are large, loose trousers with lots of pockets. He was wearing black combat trousers and a hooded fleece
combat unit
unit of soldiers which actively fight in combat, group of soldiers who fight in war
combat vehicle
vehicle used during war
combat vessel
ship used in active fighting, ship used in war
combat webbing-equipment
equipment which is taken for use on combat missions and military exercises
combat zone
a military area where combat forces operate
combat zone
A home that does not use the Happy Face Token System
combat zone
a military area where combat forces operate a city district known for its vice and high crime rate
combat zone
– Any area the President of the United States designates by Executive Order as an area in which the U S Armed Forces are engaging or have engaged in combat An area usually becomes a combat zone and ceases to be a combat zone on the dates the President designates by Executive Order Back to Top
combat zone
1 that area required by combat forces for the conduct of operations 2 The territory forward of the Army rear area boundary (JP 3-52)
combat zone
a city district known for its vice and high crime rate
combat-ready range
predetermined range which is programmed into a cannon so that it can be fired during an encounter
armored combat vehicle
Alternative spelling of armoured combat vehicle
armoured combat vehicle
An armed and armoured military vehicle for fighting troops, which runs on wheels or caterpillar track
armoured combat vehicles
plural form of armoured combat vehicle
combated
Alternative spelling of combatted
combated
Simple past tense and past participle of combat
combating
Alternative spelling of combatting
combating
Simple past tense and past participle of combat
combatted
Simple past tense and past participle of combat
combatted
Alternative spelling of combated
combatting
Alternative spelling of combating
combatting
Simple past tense and past participle of combat
hors de combat
out of action; disabled; no longer able to fight
Littoral Combat Ship
(Askeri) The Littoral Combat Ship is the first of the U.S. Navy's next-generation surface combatants. Intended as a relatively small surface vessel for operations in the littoral region (close to shore), the LCS is smaller than the Navy's guided missile frigates, and have been compared to the corvette of international usage. However, the LCS adds the capabilities of a small assault transport with a flight deck and hangar large enough to base two SH-60 Seahawk helicopters, the capability to recover and launch small boats from a stern ramp, and enough cargo volume and payload to deliver a small assault force with armored vehicles to a roll-on/roll-off port facility. Although the LCS design offers air defense and surface-to-surface capabilities comparable to destroyers with 57 mm guns, torpedo and missile launchers, the concept emphasizes speed, flexible mission module space and a shallow draft
brigade combat team
(Askeri) The brigade combat team (BCT) is the basic deployable unit of maneuver in the US Army. A brigade combat team consists of one combat arms branch maneuver brigade, and its attached support and fire units. Brigade combat teams are generally commanded by a colonel (O-6), in some rare instances they will be commanded by a brigadier general. A brigade combat team carries with it support units necessary to sustain its operations separate from its parent division. BCTs contain organic artillery support, formerly received from the division artillery (DIVARTY)
Barrier Combat Air Patrol
BARCAP, patrol of combat aircraft to prevent penetration of enemy aircraft into a particular airspace
Soviet combat doctrine
policy of battle that was developed by the Soviet army and provided to Arab armies
air combat command
a command that is the primary provider of air combat weapon systems to the United States Air Force; operates fighter and bomber and reconnaissance and and battle-management and rescue aircraft
armor versus armor combat
warfare between armor units (military units composed of armored forces)
armored brigade-combat-team
armored brigade with auxillary forces trained for combat
armored combat vehicle
military vehicle with protective armor plating
close combat
infighting, fighting within a group; face-to-face fighting
close combat
In most rules sytems, combat between stands which are in physical contact on the tabletop is known as Close Combat (as opposed to Ranged Combat) Alternately, Close Combat could be any fighting which involves very-short-range weapons, such as swords and axes
close combat
A melee or hand-to-hand attack
close combat
combat carried out with direct-fire weapons, supported by indirect fires, air-delivered fires, and nonlethal engagement means Close combat defeats or destroys enemy forces or seizes and retains ground (FM 3-0)
combatants
plural of combatant
combated
past of combat
combating
past of combat
combative
striving to overcome in argument; "a dialectical and agonistic approach"
combative
{s} hostile, quarrelsome, belligerent, quick-tempered
combative
A person who is combative is aggressive and eager to fight or argue. He conducted the meeting in his usual combative style, refusing to admit any mistakes. + combativeness com·bat·ive·ness They quickly developed a reputation for combativeness. ready and willing to fight or argue
combative
Given to fighting; disposed to engage in combat; pugnacious
combative
having or showing a ready disposition to fight; "bellicose young officers"; "a combative impulse"; "a contentious nature"
combative
Disposed to engage in combat; pugnacious
combativeness
a militant aggressiveness
combativeness
{i} quality of being combative, hostility, belligerence, aggressiveness, tendency to quarrel or fight
combativeness
The quality of being combative; propensity to contend or to quarrel
combativeness
the state of being combative
combativeness
A cranial development supposed to indicate a combative disposition
combats
loose trousers, often with many pockets
combatted
past of combat
combatting
past of combat
ethics of combat
rules of fighting
hand to hand combat
fighting with hands and fists, fighting at close quarters
hors de combat
{s} (French) injured badly that is unable to continue, out of action because of injury, not able to take any further part in the fight; disabled
hors de combat
Out of the combat; disabled from fighting
non-combat employment
filling jobs which are not related to warfare (i.e. maintaining borders, guarding, etc.)
single combat
when one person, usually a soldier, fights against one other person
times of no combat
period of time when there is no fighting, period of time when no war is taking place
Türkçe - İngilizce

combat teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

civil administration; civil affairs; combat assessment
(Askeri) civil administration; civil affairs; combat assessment
combat