Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
colors mixed together for painting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- paint
- boya
Neden bankı kırmızıya boyadın?
-Why did you paint the bank red?
Neden bankı kırmızıya boyadın?
-Why did you paint the bench red?
- paint
- düzgün
- paint
- {f} makyaj yapmak
- paint
- {i} makyaj
Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil.
-Most women are not so young as they are painted.
Sana makyaj yapmamı ister misin?
-Do you want me to paint you?
- paint
- {f} resmetmek
- paint
- resmini yapmak
- paint
- paintboxboya kutusu
- paint
- yağlıboya
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
-Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.
- paint
- resmet/boya
- paint
- paint brushboya fırçası
- paint
- {f} fondöten sürmek
- paint
- (Bilgisayar) boyama
Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım.
-I've bought a new palette and a few paint brushes.
Çiti boyamama gerek yoktu.
-I needn't have painted the fence.
- paint
- boyanmak
- paint
- {f} -i boyamak
- paint
- {i} allık
- paint
- boya ile resmini yapmak
- paint
- {i} özsu
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
colors mixed together for painting teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} paint
colors mixed together for painting
Heceleme
col·ors mixed to·geth·er for paint·ingTürkçe nasıl söylenir
kʌlırz mîkst tıgedhır fôr peyntîngTelaffuz
/ˈkələrz ˈməkst təˈgeᴛʜər ˈfôr ˈpāntəɴɢ/ /ˈkʌlɜrz ˈmɪkst təˈɡɛðɜr ˈfɔːr ˈpeɪntɪŋ/
Resimler
Geçmiş
Favoriler