Tom'un soğukkanlı bir katil olduğundan şüpheleniyorum.
- I suspect that Tom is a cold-blooded murderer.
Balıklar soğukkanlı hayvanlardır.
- Fish are cold-blooded animals.
Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.
- Elizabeth killed Alister in cold blood.
Soğukkanlılıkla vuruldu.
- He was shot in cold blood.