İngilizce - Türkçe
cold blood teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- soğukkanlılık
O sadece para almak için kızı soğukkanlılıkla öldürdü.
-He killed the girl in cold blood just to get the money.
Soğukkanlılıkla vuruldu.
-He was shot in cold blood.
- acımasızlık
- in cold blood
- soğukkanlılıkla
Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.
-Elizabeth killed Alister in cold blood.
Fadıl, Dania'yı soğukkanlılıkla öldürdü.
-Fadil killed Dania in cold blood.
- in cold blood
- acımasızca ve kasten
- make sb's blood run cold
- tüylerini diken diken etmek
- blood run cold
- Kanı donmak
- blood runs cold
- kanı donmak
- in cold blood
- kılını kıpırdatmadan
- make one's blood run cold
- (deyim) Birini çok kızdırmak, tepesini attırmak
- make one´s blood run cold
- k. dili tüylerini ürpertmek
- in cold blood
- acımasızca
- in cold blood
- gözünü kırpmadan
- in cold blood
- (Fiili Deyim ) kasetn , tasarlayıp kurarak , acımasızca , gaddarca
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
cold blood teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- A state of mild or low emotions, previously understood as a condition whereby the blood has not been appreciably heated by emotional intensity
- in cold blood
- In a ruthless and unfeeling manner; premeditated and deliberate
It was not a suicide! He was murdered in cold blood.
- make one's blood run cold
- (deyim) Make someone very angry
When someone calls me a liar it makes my blood boil. / It made Mary's blood boil to see the children make fun of the crippled girl.
- in cold blood
- cruelly, callously
- make one's blood run cold
- frighten someone, scare a person out of his wits
İlgili Terimler
cold blood
Heceleme
Cold bloodTürkçe nasıl söylenir
kōld blʌdTelaffuz
/ˈkōld ˈbləd/ /ˈkoʊld ˈblʌd/
Resimler
Favoriler