Bu montun cepleri yok.
- This coat doesn't have pockets.
Burası sıcak. Montunu çıkarabilirsin.
- Here it is warm. You could put away your coat.
O palto çok paraya malolmuş olabilir ama o ona değer.
- That coat may have cost a lot of money, but it's worth it.
Kış aylarında paltosuz yapamam.
- I can't do without a coat in the winter.
Kabanını al. Soğuk bugün.
- Take your coat. It's cold today.
Hem Tom hem de Mary ağır kış kabanları giyiyorlardı.
- Tom and Mary were both wearing heavy winter coats.
Tom öyle görünen bir ceketi asla giymezdi.
- Tom would never wear a coat that looked like that.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
- Their job is to coat the walls with plaster.
Annem bu manto ile dışarı çıkmayı seviyor.
- Mother likes to go out in this coat.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
- Fur coats are on sale.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Onun ceketinin içi kürktür.
- Her coat is fur on the inside.
Kürk ceket giymemelisin.
- You should not wear a fur coat.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
- The house needs a new coat of paint.
Tom ceketini alt katta bıraktı.
- Tom left his coat downstairs.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
O resim ile duvarı kapladı.
- He coated the wall with paint.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
Ceketi askı kancasına koy.
- Put the coat on the hanger.
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
- Tom hung his coat on one of the hooks near the door.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
One can buy coated frying pans, which are much easier to wash up than normal ones.