İki keki de sevmiyorum.
- I like neither of the cakes.
O, kek parçasını benimle paylaştı.
- She shared her piece of cake with me.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Bütün pastayı yiyecek mi?
- Will he eat the whole cake?
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.