coarsen, become rough; behave violently; prepare in preliminary form, sketch

listen to the pronunciation of coarsen, become rough; behave violently; prepare in preliminary form, sketch
İngilizce - Türkçe

coarsen, become rough; behave violently; prepare in preliminary form, sketch teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rough
kaba

Tom'un sorunun nasıl çözüleceği hakkında kabaca bir fikri var. - Tom has a rough idea about how to solve the problem.

Dennis'in kaba davranışları yoktur. - Dennis doesn't have rough manners.

rough
{f} pütür pütür yapmak
rough
{s} dalgalı

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

rough
kaba dokunmuş
rough
karalama
rough
fırtınalı

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu. - She become seasick in rough seas.

rough
işlenmemiş
rough
rüzgârlı
rough
kabaca

Amerika'nın meyvelerinin ve sebzelerinin kabaca yarısı Kaliforniya'dan geliyor. - Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.

Onun nerede olduğuyla ilgili kabaca bir fikrim var. - I have a rough idea where it is.

rough
güç
rough
haksız
rough
{i} kaba tip
rough
{s} taslak halinde olan
rough
ev iş/golf alan/külh
rough
{i} engebeli arazi

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi. - The rough terrain checked the progress of the hikers.

rough
(sıfat) kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
rough
{i} müsvedde
rough
eğreti
rough
{f} terbiye etmek (at)
İngilizce - İngilizce
{f} rough
coarsen, become rough; behave violently; prepare in preliminary form, sketch

    Heceleme

    coarsen, be·come rough; be·have violently; pre·pare in pre·li·mi·na·ry form, sketch

    Telaffuz