O, soluk bir pamuk etek giymişti.
- She was dressed in a faded cotton skirt.
O gömleği deneyin; ince pamuktan yapılmıştır.
- Try on that shirt. It's made of fine cotton.
Bir düzine pamuklu beyaz mendil alacağım.
- I am going to buy a dozen white cotton handkerchiefs.
O, bir beyaz pamuklu gömlek giyiyor.
- He's wearing a white cotton shirt.