click here for examples

listen to the pronunciation of click here for examples
İngilizce - Türkçe

click here for examples teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

shame
{f} utandırmak
shame
{i} utanma

Utanmadan onu ağızdan öptü. - She kissed him without shame, on the mouth.

Utanmaz bir yalancı gülümseyerek konuşur. - A shameless liar speaks smilingly.

shame
utanç

Tom utançla başını eğdi. - Tom bowed his head in shame.

Onlar utanç içinde başlarını eğdiler. - They hung their heads in shame.

shame
yüzkarası
shame
mahcup etmek
shame
maskaralık
shame
mahcubiyet
shame
mahcupluk
shame
yazık

Beni bir kez kandırırsan, sana yazıklar olsun. Beni iki kez kandırırsan, bana yazıklar olsun. - Fool me once, shame on you. Fool me twice, shame on me.

Yalan söylediğin için yazıklar olsun. - Shame on you for lying.

shame
leke
shame
şerefsizlik
shame
Shame on you! Ayıp! Utan Yazıklar olsun! For shame! Ayıp! It is a shame to laugh at On
shame
{f} rezil etmek

Beni rezil etmek için çok çabaladın, değil mi? - You've tried so hard to put me to shame, haven't you?

shame
münasebetsiz şey
shame
{f} yazık etmek
shame
{f} namusunu kirletmek
shame
{f} tecâvüz etmek
shame
(isim) utanç, utanma, utanılacak şey, ayıp, yüz karası, leke, yazık
shame
{i} utanılacak şey
shame
{f} (birini)
İngilizce - İngilizce
shame
click here for examples

    Türkçe nasıl söylenir

    klîk hîr fôr îgzämpılz

    Telaffuz

    /ˈklək ˈhər ˈfôr əgˈzampəlz/ /ˈklɪk ˈhɪr ˈfɔːr ɪɡˈzæmpəlz/