Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
- It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
- How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
- All of us were busy cleaning the room.
Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
- I don't wanna clean up dog shit.
Tom temizlikle takıntılı.
- Tom is obsessed with cleanliness.
Temizlik, dindarlığın yanındadır.
- Cleanliness is next to godliness.
Her cumartesi bütün evi temizleriz.
- Every Saturday we clean the whole house.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
- Now that you are here, you can help do the cleaning.
Odayı temizlemek üç günümü aldı.
- It took me three days to clean the room.
Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
- She helped her mother clean the house.
Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.
- I'm looking for something to clean the carpet with.
Odamı temizlemeyi bitirmek zorundayım.
- I have to finish cleaning my room.
Onu temizlemeyi bitirmek zorundayım.
- I have to finish cleaning it up.
Temizlik, dindarlığın yanındadır.
- Cleanliness is next to godliness.
O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Kirli su havuzdan boşaltıldı ve temiz su ile değiştirildi.
- The dirty water from the pool was drained, and replaced with clean water.
Tom banka hesaplarını boşaltıp ortadan kayboldu.
- Tom cleaned out his bank accounts and disappeared.
Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
- Our offices are cleaned every day.
Yeni bir süpürge temiz süpürür.
- A new broom sweeps clean.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
- Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
- Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
- Now that you are here, you can help do the cleaning.
Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
- Several students have gone home without cleaning the classroom.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
- It was almost the perfect crime: we arrived at the scene, opened the trunk, killed the man and cleaned up the prints, but we forgot to hide the body.
Odayı iyice temizleyeceğim.
- I'll give the room a good cleaning.
Tom garajı tamamen tek başına temizledi.
- Tom cleaned the garage all by himself.
Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
- I resolved to break up with her cleanly.
Despite travelling for the last week, she was cleanly dressed.
Fortunately, the bullet passed cleanly through your shoulder.
He was stabbed clean through.
Unlike you, I’ve never caused any accidents — my record is still clean!.
I want to make sure my fiancé is clean before we are married.
Put a clean sheet of paper into the printer.
She just likes to clean. That’s why I married her.
I’m clean, officer. You can go ahead and search me if you want.
Can you clean the windows today?.
Are these dishes clean?.
I’ll need a sharper knife to make clean cuts.
Clean your room right now!.
Cleanliness is next to godliness. (proverb).