Tom'la birlikte sınıfların var mı?
- Do you have classes with Tom?
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
- The dictionary contains about half a million words.
Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
- The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
Bu sınıfta kırk öğrenci var.
- There are 40 pupils in this class.
Matematik dersi iyidir.
- The mathematics class is good.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Sami derslikten çıktı.
- Sami came out of the classroom.
Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
- In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.
Onun müziğini rock müzik olarak sınıflandırıyorum.
- I classify his music as rock.
Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
- Tom can swim faster than anyone else in his swimming class.
Şu anda bir Almanca kursuna yazılacağım.
- I'm going to sign up for a German class right now.
Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
- Tom can swim faster than anyone else in his swimming class.
Geçen yıl baharda bir yemek kursuna katıldım ve ekmek nasıl pişirilir öğrendim.
- Last year in the spring I attended a cooking class and learned how to bake bread.
Ben klasik müziği sevmiyorum.
- I don't like classical music.
Klasik müzik dinlemeyi severim.
- I like to listen to classical music.
Burjuva terimi hem orta hem de üst sınıflara bir hakaret olarak kullanılabilir.
- The term bourgeois can be used as an insult by both the lower and the upper classes.
Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.
- Tom fell asleep during sex ed class.
Ders başlamadan önce sana sarılmak istedim ama bir eş cinsel gibi görünmek istemedim.
- I wanted to hug you before class started, but I didn't want to look like a lesbian.
Burada yaşayan insanlar üst tabakaya aittir.
- The people living here belong to the upper class.
O, orta tabakadandır.
- He comes from the middle class.
O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
- She can play all kinds of instruments, classical or folk.
Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.
- I don't accept any kind of comment during my class.
Ben hiç birinci mevkide uçmadım.
- I've never flown first class.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?
- Do you like to exercise alone or with a class?
Apologizing for losing your temper, even though you were badly provoked, showed real class.
This word has a whole class of metaphoric extensions.
Magnolias belong to the class Magnoliopsida.
I used to fly business class, but now my company can only afford economy.
It is the class of Italian bottled waters.
... whether it's through classes or online training, ...
... with Android, to write apps for new classes of hardware, and why not? Even create their ...