clap hands, applaud; make a loud noise; send quickly, do quickly

listen to the pronunciation of clap hands, applaud; make a loud noise; send quickly, do quickly
İngilizce - Türkçe

clap hands, applaud; make a loud noise; send quickly, do quickly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

clap
{f} alkışlamak
clap
{f} el çırpmak
clap
gök gürültüsü
clap
(Tıp) gonore
clap
alkışlama

Seyirci alkışlamayı bıraktı. - The audience stopped clapping.

Tom alkışlamayı durdurdu. - Tom stopped clapping.

clap
{f} alkışla

Onun konferansından sonra birkaç kişi alkışladı. - A few people clapped after his lecture.

Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı. - Tom didn't clap after Mary's performance.

clap
postalamak
clap
(the ile) belsoğukluğu
clap
(el) çırpmak
clap
alkışla(mak)
clap
{f} elle vurmak, şaplak indirmek
clap
{f} çırpmak
clap
{i} alkış sesi
clap
{i} belsoğukluğu
clap
{i} gürleme
clap
{i} hafifçe vurma
clap
{i} elle vuruş, şaplak
clap
{f} dokunmak
clap
{f} yerine koymak
İngilizce - İngilizce
{f} clap
clap hands, applaud; make a loud noise; send quickly, do quickly