Tom tepeye tırmanmak için çabaladı.
- Tom struggled to climb to the top.
Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- We'd like to climb that mountain.
Tom kaya tırmanışı için çok yaşlı olduğuna karar verdi.
- Tom decided he was too old for rock climbing.
Tırmanış dik ve zor olacak.
- The climb will be steep and difficult.
Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
- Prices continue to climb.
Mt.Fuji'ye asla tırmanmadım.
- I've never climbed Mt. Fuji.
Tom merdiven çıkmaktan nefret eder.
- Tom hates climbing ladders.
Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.
- Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.
Keskin yokuşu tırmandık.
- We climbed a sharp slope.
Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- We'd like to climb that mountain.
Bir ayı ağaca tırmanabilir.
- A bear can climb a tree.
Prices climbed steeply.
Climbing a tree.
Make sure that you keep checking to see that everything remains safe throughout the climb.
Cutter and Bolan climbed around the furniture and piled into the back of the truck.
I guess the room wasn't so bad, except for the climb to get there. The stairs were destined to be a serious health hazard.