Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
- They drove wagons and carried supplies.
Tren on beş vagondan oluşuyor.
- The train is made up of fifteen cars.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Marco'nun arabasının adı Thunder Gianttir.
- The name of Marco's car is 'Thunder Giant'.
Dün gece arabam çalındı.
- I had my car stolen last night.