Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor.
- Iran balks at release of American woman.
Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.
- An American spoke to me at the station.
Tom en çok Amerikan İngilizcesi dinlemeyi seviyor fakat ayrıca İrlanda İngilizcesinin sesini de seviyor.
- Tom likes listening to American English the most, but he also likes the sound of Irish English.
Amerikan İngilizcesi, İngiliz İngilizcesinden daha iyi değildir.
- American English isn't better than British English.