Ben sünnetli değilim.
- I am not circumcised.
Erkek arkadaşım sünnetli değildir.
- My boyfriend is not circumcised.
O grupla bağlantıları kesmelisin.
- You should cut off your connections with that group.
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
En son ne zaman küçük bir çocuğu sünnet ettin?
- When was the last time you circumcised a little boy?
Ben sünnetli değilim.
- I am not circumcised.
Onları nerede sünnet ettin?
- Where did you circumcise them?
En son ne zaman küçük bir çocuğu sünnet ettin?
- When was the last time you circumcised a little boy?
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
- Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
O, bir dilim et kesti.
- He cut off a slice of meat.