cinsiyetçi

listen to the pronunciation of cinsiyetçi
Türkçe - İngilizce
sexist

German men are sexist. - Alman erkekleri cinsiyetçidir.

I still think Tom is a sexist. - Ben hâlâ Tom'un bir cinsiyetçi olduğunu düşünüyorum.

A person who discriminates on grounds of sex; someone who practises sexism
Unfairly discriminatory against one sex in favour of the other

Robert and Jessica both lost all respect for their father when they found him to be sexist.

a man with a chauvinistic belief in the inferiority of women
A person who behaves in a sexist manner
Unfairly discriminatory against one sex in favour of the other; in particular, treating women less favourably than men
{i} one who holds stereotypical beliefs about gender roles; one who discriminates based on gender (especially against women)
discriminatory on the basis of sex (usually said of men's attitude toward women)
disapproval If you describe people or their behaviour as sexist, you mean that they are influenced by the belief that the members of one sex, usually women, are less intelligent or less capable than those of the other sex and need not be treated equally. Old-fashioned sexist attitudes are still common A sexist is someone with sexist views or behaviour. someone who believes that one sex is weaker, less intelligent, or less important than the other, and treats them unfairly because of this - used to show disapproval
{s} promoting stereotypical beliefs about gender roles; promoting gender-based discrimination (especially against women)
cinsiyet
sex

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

You can't change your sexuality. - Cinsiyetini değiştiremezsin.

cinsiyet
(Hukuk) gender

A man and a woman are people of different genders. - Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.

Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed. - Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.

cinsiyet
sexuality

You can't change your sexuality. - Cinsiyetini değiştiremezsin.

cinsiyet
sex; sexuality
cinsiyet
sex, sexuality
Türkçe - Türkçe

cinsiyetçi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Cinsiyet
cinslik
Cinsiyet
seks
Cinsiyet
eşey
CİNSİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir cins ile alâkalı olma
CİNSİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir kavim ve kabileye mensub olma
cinsiyet
Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks: "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."- Anayasa
cinsiyet
Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks
cinsiyetçi