He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
- Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
Are you seriously thinking about getting a divorce?
- Cidden boşanmayı düşünüyor musun?
It's really easy for me to speak Japanese.
- Benim için Japonca konuşmak cidden kolay.
I think Tom really doesn't know the answer.
- Bence Tom cevabı cidden bilmiyor.
Is my French really that bad?
- Fransızcam cidden o kadar kötü mü?
I'm real sorry about that.
- O konuda cidden üzgünüm.