Seçenekleri kontrol ediyorum.
- I'm checking options.
Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?
- Why are you checking Mary's mailbox?
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- He checked that all the doors were safely shut.
Lütfen doğru cevabı kontrol edin.
- Please check the correct answer.
Kaç tane çanta kontrol etmek istiyorsun?
- How many bags do you want to check?
Ben kontrol etmek istiyorum.
- I'd like to check out.
Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
- The defenders checked the onslaught by the attackers.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.
- I'd like to do a feasibility check.
Gözden geçirmeye değer.
- It's worth checking out.
Lütfen bu çeki onayla.
- Please endorse this check.
Lütfen bu çeki onayla.
- Please endorse this check.
Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.
- Check the number in the phone book.
Hesapları kontrol ettin mi?
- Have you checked your calculations?
Ayrı hesaplar istiyoruz, lütfen.
- We'd like separate checks, please.
Kendini bir doktora muayene ettirmelisin.
- You should have a doctor check you out.
Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek.
- This will serve as a check on their work.
Hızlı bir denetim yapacağım.
- I'll do a quick check.
O, onu kişisel bir çeki kabul etmesi için ikna edemedi.
- She couldn't convince him to accept a personal check.
Hiçbir kişisel çek kabul edilmeyecektir.
- No personal checks will be accepted.
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Çek ile ödeme yapmak istiyorum.
- I'd like to pay by check.
O, bankada bir çek hesabı açtı.
- He opened a checking account with the bank.
Şahsi bir çek kabul eder misiniz?
- Will you take a personal check?
Bu şahsi çeki nerede bozdurabilirim?
- Where can I cash this personal check?
Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi.
- The rough terrain checked the progress of the hikers.
Onu hâlâ araştırıyoruz.
- We're still checking into it.
Withdraw $5000 from checking and put it into savings.
Check your data against known values.
Tom did not think he could win, so he checked.
checks and balances.
Check your bags at the ticket counter before the flight.
Place a check by the things you have done.
I was not carrying cash, so I wrote a check for the amount.
The hockey player gave a good hard check to obtain the puck.
I summoned the waiter, paid the check, and hurried to leave.
Check your hat and coat at the door.
Check the correct answer to each question.
Check whether this page has a watermark.
I don't know if she will be there, but it's worth a check.
... Just checking. ...
... AUDIENCE: So there's been a craving for fact checking on ...